karşıdan karşıya - Turkish English Dictionary

karşıdan karşıya

Meanings of "karşıdan karşıya" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
karşıdan karşıya across the street adv.
I helped an old woman across the street.
Yaşlı bir kadına karşıdan karşıya geçmesi için yardım ettim.

More Sentences
Archaic
karşıdan karşıya cross adv.
I saw a young boy crossing the street by himself.
Karşıdan karşıya tek başına geçen genç bir çocuk gördüm.

More Sentences
General
karşıdan karşıya athwart adv.
karşıdan karşıya thwart adv.
karşıdan karşıya across prep.
Trade/Economic
karşıdan karşıya across n.

Meanings of "karşıdan karşıya" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

Turkish English
General
karşıdan karşıya geçmek cross v.
You cannot be too careful in crossing the street.
Karşıdan karşıya geçerken ne kadar dikkatli olsanız azdır.

More Sentences
Technical
karşıdan karşıya geçmek cross v.
You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green.
Karşıdan karşıya geçmeden önce her yöne bakmalısınız, yeşil ışık yanarken yaya geçidinde bile.

More Sentences
Common Usage
karşıdan karşıya geçmek get across v.
General
karşıdan karşıya geçme fobisi agyiophobia n.
karşıdan karşıya geçme traverse n.
karşıdan karşıya geçirmek traverse v.
geçmek (karşıdan karşıya) cross v.
karşıdan karşıya geçmek cross over v.
karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak hit a kid crossing the street v.
birini karşıdan karşıya geçirmek guide someone across v.
karşıdan karşıya geçmek traverse v.
karşıdan karşıya geçmek traject v.
karşıdan karşıya geçmek overpass v.
caddeden karşıdan karşıya geçmek cross the street v.
sokaktan karşıdan karşıya geçmek cross the street v.
tekneyle karşıdan karşıya taşımak ferry v.
Phrasals
karşıdan karşıya taşımak/götürmek take over v.
karşıdan karşıya geçirmek guide across v.
Traffic
bisikletlerin de karşıdan karşıya geçebildiği yaya geçidi toucan crossing n.
ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli lollipop man n.
ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli lollipop lady n.
ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli lollipop woman n.
kırmızı ışıkta veya yaya geçidi olmayan yerden karşıdan karşıya geçme jaywalking n.
öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli school crossing supervisor n.
öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli crossing guard n.
öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli school crossing patrol officer n.
yayanın karşıdan karşıya geçerken izlediği prosedür kerb drill n.
(ingiltere'de) çocukların trafikte karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmesini sağlayan kurallar green cross code [uk] n.
çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli school crossing patrol n.
Psychology
karşıdan karşıya geçme korkusu dromophobia n.
karşıdan karşıya geçme korkusu agyrophobia n.
Archaic
karşıdan karşıya geçmek overthwart v.